Zümer Suresi ile ilgili Hadisler
Hadis No : 0758
Ravi: Abdullah İbnu Zübeyr
Tanım: Babasından naklen: “Sonra (ey insanlar), hiç şüphesiz, hepiniz Rabbinizin huzurunda muhakemeye duruşacaksınız” (Zümer 31) ayeti nazil olduğu zaman: “Ey Allah’ın Resulü”, dedim, “dünyada iken mahkeme huzurundaki duruşmamız kafi gelmeyecek, aynı duruşmayı ahirette bir kere daha mı yapacağız?” “Evet” dedi. Ben (Zübeyr): “Öyleyse” dedim, “işimiz çok fena!”
Kaynak: Tirmizi, Tefsir, Zümer, (3234)
Hadis No : 0759
Ravi: İbnu Abbas
Tanım: Bir kavim cinayete bulaştı ve çokça adam öldürdü, zinaya bulaştı ve bunda ileri gitti. Şirke düşerek tevhid’i ihlal etti ve bunda ileri gitti. Sonunda Hz. Peygamber (sav)’e müracat ederek: “Ey Muhammed! Bizi davet ettiğin şeyler gerçekten güzel. Ancak, önceden işlediğimiz günahların bir kefareti var mı; bize önce bundan haber versen!” dediler. Bunun üzerine şu ayet indi: “Onlar ki Allah’ın yanına başka bir Tanrı daha (katip) tapmazlar, Allah’ın haram kıldığı cana haksız yere kıymazlar, zina etmezler. Kim bunlar(dan birini) yaparsa cezaya çarpar. Kıyamet günü de azabı katmerleşir ve o (azabın) içinde hor ve hakir ebedi bırakılır. Meğer ki (şirkten) tevbe edip iyi amel (ve hareket)de bulunan kimseler ola. İşte Allah bunların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah çok mağfiret edici, çok esirgeyicidir” (Furkan, 68-70). İbnu Abbas şu açıklamayı yaptı: “Allah şirklerini imana, zinalarını ihsana (muhsanlık = namusluluk) çevirir” demektir. (Şu ayet de bu mesele üzerine) indi: “De ki: “Ey kendilerinin aleyhinde (günahda) haddi aşanlar, Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Çünkü Allah bütün günahları affeder, şüphesiz ki O, çok affedicidir, çok esirgeyicidir.” (Zümer, 53).
Kaynak: Nesai, Tahrimu’d-Dem 2 (7, 86); Buhari, Tefsir, Zümer 1; Müslim, İman 193, (122); Ebu Davud, Fiten 6
Hadis No : 0760
Ravi: Esma Bintu Yezid
Tanım: Hz. Peygamber (sav)’i işittim, şu ayeti okuyordu: “De ki: “Ey kendilerinin aleyhinde (günahda) haddi aşanlar, Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Çünkü Allah bütün günahları affeder…” (Zümer, 53). Resulullah (sav) ayetin sonuna, “(kim ne işlemiş olursa olsun) aldırmadan” lafzını ekledi.
Kaynak: Tirmizi, Tefsir, Zümer, (3236)
Hadis No : 0761
Ravi: İbnu Mes’ud
Tanım: Cebrail (a.s.) Resulullah (sav)’a gelerek: “Ey Muhammed, Allah semayı bir parmak üzerine, arzları bir parmak üzerine, dağları bir parmak üzerine, nehirleri bir parmak üzerine, diğer mahlukatı bir parmak üzerine koydu, sonra şöyle buyurdu: “Ben (kainat mülkünün) Melikiyim.” Resulullah (sav) güldü ve: “Allah’ı hak (ve layık) olduğu vech ile takdir etmediler. Halbuki kıyamet günü arz toptan ancak O’nun bir kabzasıdır. Gökler de onun sağ eliyle (toplanıp) dürülmüşlerdir…” (Zümer, 67) mealindeki ayeti okudu.
Kaynak: Buhari, Tefsir, Zümer 2, Tevhid 19, 26, 36; Müslim, Sıfatü’l-Kıyamet 19, (2786); Tirmizi, Tefsir, Zü
Hadis No : 0762
Ravi: İbnu Ömer
Tanım: Resulullah (sav) buyurdular ki: “Allahu Zülcelal Hazretleri, semavatı kıyamet günü dürer, sonra onları sağ eliyle alır, sonra der ki: “Ben Melik’im, cebbarlar nerede? Büyuklük taslayanlar (mütekebbirler) nerede?” Sonra sol eliyle arzı dürer, sonra: “Ben Melik’im, cebbarlar, mütekebbirler nerede? der.”
Kaynak: Buhari, Tevhid 19; Müslim, Sıfatu’l-Münafikun 24, (2788); Ebu Davud, Sünne 21, (4736)