Hastaya Şifa İçin Okunacak Dualar


Allahu Teâlâ’nın kullarına karşı verdiği imtihanlardan olan hastalıklar karşısında dua etmek imtihanda dahi Allah’a sığınmak anlamına gelir. Bu nedenle kişilerin hastalıkları nedeniyle dua etmesi ve Allah’tan yardım dilemesi kul ile Allah’ın arasındaki bağları daha güçlü hale getirebileceği gibi kulun imtihanını da kolaylaştıracaktır. Hz. Eyyüb (a.s.)’ın imtihanlarından olan hastalıklar geçmiş günahlara kefaret olacağı gibi kulların şükrünü de artıran durumlardandır. Hastalıklarından dolayı Allahu Teâlâ’dan şifa isteyen kişiler şu duaları edebilirler:
Hastaya Şifa İçin Okunacak Dualar
- Peygamberimiz (s.a.v.)’in hastalara okumasını tavsiye ettiği bir dua:
‘’Allâhümme ezhibil-be’se Rabben-nâsi veşfi fe-enteş-şâfî lâ şifâe illâ şifâüke şifâen lâ yuğâdiru sekamen.
Anlamı: Ey kulların Rabbi olan Allah’ım! Acıları gider, bizlere şifa ver, şifayı veren bir tek sensin. Senin verdiğin şifadan başka şifa yoktur. Senden bütün hastalıklarımız için şifa istiyoruz.’’ (1)
- Hastalıklarla imtihan olan Eyüp (a.s.) ise Kur’an-ı Kerim’in verdiği haberle şöyle dua etmiştir:
‘’Rabbi inni messeniyeddurru ve ente erhamürrahimin’’
Anlamı: Ya Rabbim! Bana zarar (hastalık) isabet etti. Sen merhamet edenlerin en merhametlisisin. Bana da merhamet eyle Ya Rabbi!’’ (2) Bu dua gün içinde bol bol yapılmalıdır, kısa sürede hastalıklara şifa olacaktır.
- ‘’Bismillâhirrahmânirrahîm ve lâ-havle ve lâ-kuvvete illâ billâhil’ aliyyil’azîm.’’
Anlamı: Güç ve kuvvet yanlızca yüce Allah’ın izni ile elde edilebilir.’’ Bu dua gün içinde bol bol zikredilmelidir.
- Hz. Aişe validemizden gelen bir rivayete göre Peygamberimiz (s.a.v.) bir yeri ağrıdığında elini o bölgeye koyarak ‘’Kul euzü’’ surelerini okurdu.
- Hasta olan kişiler Ya Şafi, Ya Selam isimlerini bol bol zikretmelidirler.
1.Kul len yusîbenâ illâ mâ keteballâhu lenâ, huve mevlânâ, ve alâllâhi felyetevekkelil mu’minûn(mu’minûne).
Anlamı: De ki: “Bizim başımıza ancak, Allah’ın bizim için yazdığı şeyler gelir. O, bizim yardımcımızdır. Öyleyse mü’minler, yalnız Allah’a güvensinler.” (3)
2.Ve in yemseskallâhu bidurrin fe lâ kâşife lehu illâ huve, ve in yuridke bi hayrin fe lâ râdde li fadlihi, yusîbu bihî men yeşâu min ibâdihi, ve huvel gafûrur rahîm(rahîmu).
Anlamı: Eğer Allah sana herhangi bir zarar verecek olursa, bil ki onu, O’ndan başka giderebilecek yoktur. Eğer sana bir hayır dilerse, O’nun lütfunu engelleyebilecek de yoktur. O, bunu kullarından dilediğine eriştirir. O, çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. (4)
3.İnnî tevekkeltu alâllâhi rabbî ve rabbikum, mâ min dâbbetin illâ huve âhızun bi nâsıyetihâ, inne rabbî alâ sırâtın mustekîm(mustekîmin).
Anlamı: “İşte ben, hem benim, hem sizin Rabbiniz olan Allah’a dayandım. Yeryüzünde bulunan hiçbir canlı yoktur ki, Allah, onun perçeminden tutmuş olmasın. Şüphesiz Rabbim dosdoğru bir yol üzerindedir.”(5)
4.Ve keeyyin min dâbbetin lâ tahmilu rızkahâ allâhu yerzukuhâ ve iyyâkum ve huves semîul alîm(alîmu).
Anlamı: Nice canlılar vardır ki, rızıklarını taşımazlar (yiyecek biriktirmezler). Onları da sizi de Allah rızıklandırır. O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.’’ (6)
5.Mâ yeftehillâhu lin nâsi min rahmetin fe lâ mumsike lehâ, ve mâ yumsik fe lâ mursile lehu min ba’dih(ba’dihî), ve huvel azîzul hakîm(hakîmu).
Anlamı: Allah, insanlar için ne rahmet açarsa, artık onu tutacak (engelleyecek) yoktur. Neyi de tutarsa, bundan sonra onu gönderecek yoktur. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.’’ (7)
6.Ve le in seeltehum men halakas semâvâti vel arda le yekûlunnallâh(yekûlunnallâhu), kul e fe raeytum mâ ted’ûne min dûnillâhi in erâdeniyallâhu bi durrin hel hunne kâşifâtu durrihi ev erâdenî bi rahmetin hel hunne mumsikâtu rahmetihi, kul hasbiyallâh(hasbiyallâhu), aleyhi yetevekkelul mutevekkılûn(mutevekkılûne).
Anlamı: Andolsun, eğer onlara, “Gökleri ve yeri kim yarattı?” diye sorsan elbette, “Allah”, derler. De ki: “Peki söyleyin bakalım? Allah’ı bırakıp da ibadet ettikleriniz var ya; eğer Allah bana herhangi bir zarar dokundurmak isterse, onlar Allah’ın dokundurduğu zararı kaldırabilirler mi? Yahut Allah bana bir rahmet dilese, onlar O’nun rahmetini engelleyebilirler mi?” De ki: “Allah bana yeter. Tevekkül edenler ancak O’na tevekkül ederler.” (8)
7.Fe in tevellev fe kul hasbiyallâh(hasbiyallâhu), lâ ilâhe illâ hûve, aleyhi tevekkeltu ve huve rabbul arşil azîm(azîmi).
Anlamı: Eğer yüz çevirirlerse de ki: “Bana Allah yeter. O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur. Ben ancak O’na tevekkül ettim. O, yüce Arş’ın sahibidir.”(9)
Yukarıdaki 7 ayeti kerime bir bardağın üzerine yazılıp içerisine ballı şerbet yapılıp aynı ayetler her sabah üzerine okunup hastaya içirilirse kısa zamanda şifa bulur. 7 sabah içirildiğinde kanserde dâhil olmak üzere pek çok hastalığa Allah’ın izni ile şifa olacaktır. İhlas ve iman üzere yapılmalıdır.
Kaynaklar
(1)Tirmizi, Buhari
(2)Enbiya, 83
(3)Tevbe, 51
(4)Yunus, 107
(5)Hud, 56
(6)Ankebut, 60
(7)Fatır, 2
(8)Zümer, 38
(9)Tevbe, 129