Namazın Eda Ve Kazasının Vücubu Hakkında Hadisler
Namazın Eda Ve Kazasının Vücubu Hakkında Hadisler
Hadis No : 2318
Ravi: Enes
Tanım: Bir adam, Resulullah (sav)’a: “Allah, kullarına kaç vakit namazı farz kıldı?” diye sordu. Aleyhissalatu vesselam: “Allah, kullarına beş vakit namazı farz kıldı” diye cevap verdi. Adam tekrar sordu: “Bunlardan önce veya sonra başka bir şey var mı?” “Allah kullarına beş vakti farz kıldı.” Bu cevap üzerine adam, bunlar üzerine hiçbir ilavede bulunmayacağına, onlardan herhangi bir eksiltme de yapmayacağına dair yemin etti. Resulullah (sav): “Bu adam sözünde durursa mutlaka cennete girecektir!” buyurdu.” (Bu rivayeti, Müslim ve Tirmizi, Kitabu’l-İman’da mezkur, uzun bir hadis zımnında tahric ederler)
Kaynak: Müslim, İman, 10, (12); Tirmizi, Zekat 2, (619); Nesai, Salat 4, (1, 228, 229)
Hadis No : 2319
Ravi: Enes
Tanım: Resulullah (sav)’ın Mirac’a çıktığı gece elli vakit namaz farz kılındı. Sonra bu azaltılarak beşe indirildi. Sonra da şöyle hitap edildi: “Ey Muhammed! Artık, nezdimde (hüküm kesinleşmiştir), bu söz değiştirilmez. Bu beş vakit, (Rabbinin bir lüftu olarak on misliyle kabul edilerek) senin için elli vakit sayılacaktır.”
Kaynak: Buhari, Bed’ül-Halk 6, Enbiya 22, 43, Menakıbu’l-Ensar 42; Müslim, İman 259, (162); Tirmizi, Salat 1
Hadis No : 2320
Ravi: İbnu Abbas
Tanım: Allah, namazı peygamberinizin diliyle hazerde dört, seferde iki, korku halinde de dört rek’at olarak farz kılmıştır.”
Kaynak: Müslim, Salat 5, (687); Ebu Davud, Salat 287, (1247); Nesai, Taksir 1, (3,118,119)
Hadis No : 2321
Ravi: Aişe
Tanım: Allah namazı ilk defa farz ettiği zaman iki rek’at olarak farz etmişti. Sonra onu hazer için (dörde) tamamladı. Yolcu namazı ilk farz edildiği şekilde sabit tutuldu.
Kaynak: Buhari, Salat 1, Taksiru’s-Salat 5, Menakıbu’l-Ensar 47; Müslim, Salatu’-Müsafirin 2, (685); Muvatta
Hadis No : 2322
Ravi: Ömer
Tanım: Kurban bayramında kılınan namaz iki rek’attir. Fıtır (Ramazan) bayramında kılınan namaz iki rek’attir, sefer namazı iki rek’attir, cum’a namazı da iki rek’attir. Bunlar Resulullah (sav)’ın lisanı üzere, tamamdır, kısaltma yoktur.
Kaynak: Nesai, Cum’a 37, (3,111), Taksir 1, (3,118), İdeyn 11, (3,183)
Hadis No : 2323
Ravi: Abdullah İbnu Fudale
Tanım: Abdullah İbnu Fudale, babası (Fudale’den) naklen anlatıyor; “Resulullah (sav)’ın bana öğrettikleri arasında: Beş vakit namaza devam edin! emri de vardı. Ben: “Bu beş vakit, benim meşguliyetlerimin bulunduğu anlardır. Bana (bunların yerine geçecek) cami (kapsamlı) bir şey emret, öyle ki onu yaptım mı, benden beş vakit namaz borcunun yerine geçsin!” dedim. Bunun üzerine: “Öyleyse Asreyn’e devam et!” buyurdu. Bu kelime bizim dilimizde yoktu. Bu sebeple: “Asreyn nedir?” diye sordum. “Güneş doğmazdan önceki namazla güneş batmazdan önceki namaz” buyurdu.
Kaynak: Ebu Davud, Salat 9, (428)
Hadis No : 2324
Ravi: Sebretü’bnu Ma’bed
Tanım: Resulullah (sav) buyurdular ki: “Yedi yaşına geldi mi çocuğa namazı emredin, on yaşına geldi mi kılmadığı takdirde dövün.” (Tirmizi’nin rivayetinde “Çocuğa namazı yedi yaşında öğretin, kılmadığı takdirde on yaşında dövün” şeklindedir.)
Kaynak: Ebu Davud, Salat 26, (494); Tirmizi, Salat 299, (407)
Hadis No : 2325
Ravi: Amr İbnu’l-As
Tanım: Resulullah (sav) buyurdular ki: “Çocuklarınıza, onlar yedi yaşında iken namazı emredin. On yaşında olunca namaz(daki ihmalleri) sebebiyle onları dövün, yataklarını da ayırın.”
Kaynak: Ebu Davud, Salat 26, (495,496)
Hadis No : 2326
Ravi: Amr İbnu’l-As
Tanım: Bir diğer rivayetinde şöyle denir: “Resulullah’a bundan (namazın çocuğa ne zaman emredileceğinden) sorulmuştu: “Çocuk sağını solundan ayırmasını bildi mi ona namazı emredin” buyurdu.
Kaynak: Ebu Davud, Salat 26, (497)
Hadis No : 2327
Ravi: İbnu Ömer
Tanım: Resulullah (sav) beni Uhud savaşı sırasında teftiş etti. O zaman ondört yaşında idim, savaşa katılmama izin vermedi. Hendek savaşı sırasında da beni gördü, o zaman ben onbeş yaşında idim, bu sefer bana (cihad) izni verdi.” Nafi’ der ki: “Ben Ömer İbnu Abdilaziz’e uğradım, o zaman halife idi, Kendisine bu vak’ayı anlattım. Bana: “Bu (onbeş yaş) çocukla büyüğü ayıran hududdur” buyurdu. Valilerine yazarak, onbeş yaşına basanları mükellef addetmelerini, daha küçükleri aile efradından saymalarını emretti.
Kaynak: Buhari, Şehadat 18, Megazi 29; Müslim, İmaret 91, (1868); Tirmizi, Cihad 31, (1711); Ebu Davud, Hudu