Nahl Suresi ile ilgili Hadisler
Hadis No : 0667
Ravi: İbnu Abbas
Tanım: Gönlü imanla dolu olduğu halde, zor altında olan kimse müstesna, inandıktan sonra Allah’ı inkar edip, gönlünü kafirliğe açanlara Allah katından bir gazab vardır, büyük azab da onlar içindir (Nahi, 106) ayetindeki umumi hükümden şöyle bir istisna yaptı: “Rabbin, türlü eziyete uğratıldıktan sonra hicret eden, Allah uğrunda savaşan ve sabreden kimselerden yanadır. Rabbin şüphesiz bundan sonra da bağışlar ve merhamet eder.” (Nahl, 110). Burada kastedilen Abdullah İbnu Ebi Sarh’tır. Bu zat, Resulullah (sav)’ın vahiy katibi idi. Şeytan onu şaşırttı. Kafirlere katılmasına sebep oldu. Resulullah (sav) Fetih günü, onun öldürülmesini emretti. Araya Hz. Osman girerek affını diledi. Resulullah (sav) da onu affetti.
Kaynak: Nesai, Tahrimu’d-Dem 15, (7, 107)
Hadis No : 0668
Ravi: Übey İbnu Ka’b
Tanım: Uhud savaşında Ensar’dan altmış dört, Muhacirlerden de altı kişi şehid düştü (ra). Bu şehidlerden biri de Hz. Hamza (ra) idi. Bunların cesetlerinden bazı uzuvlarını kopararak hakaretlerde bulundular. Bunun üzerine Ensar: “Bir gün bize de böyle bir fırsat düşerse, bu hakaretin daha fazlasını yapacağız” dediler. Mekke’nin fethi günü olunca şu ayet indi: “Eğer ceza vermek isterseniz size yapılanın ayniyle mukabele edin. Sabrederseniz andolsun ki bu sabredenler için daha iyidir.” (Nahl, 126). Bir adam: “Bugünden sonra Kureyş yok!” dedi. Resulullah (sav) “Dört kişiden başka kimseye dokunmayın” diye emretti.”
Kaynak: Tirmizi, Tefsir, Nahl, (3128)