Dualar

Kurban Bayramı Arefesinde Yapılacak İbadetler

Kurban Bayramı Arefesinde Yapılacak İbadetler
Kurban Bayramı Arefesinde Yapılacak İbadetler

Arefe günü, Hazreti Âdem (as) ile Hazreti Havva’nın Arafat’ta buluştukları gün olup Tevriye, arefe gününden bir önceki güne denmektedir.

Kurban Bayramı kadar Kurban Bayramı Arefesinin de İslam Alemi için önemi büyüktür. Bu mübarek günü en uygun bir şekilde geçirmek için vatandaşlar Kurban Bayramı Arefesinde neler yapılabileceği yönünde araştırmalar yapıyorlar.

Öncelikle Arefe gününün sabah namazının farzından sonra teşrik tekbirleri getirilmeye başlanmalıdır. Ardından Arefe günü oruç tutulmalı, Arefe gününe hürmet edilmeli, günaha girmemeye dikkat edilmeli, çok dua ve istiğfar edilmeli ve 1000 âdet İhlas-ı şerif okunmalıdır.

Resulullahın (asm) bildirdiğine göre:

“Günlerin en faziletlisi arefe günüdür. Faziletçe cumaya benzer. O, cuma günü dışında yapılan yetmiş hacdan faziletlidir. Duaların en faziletlisi de arefe günü yapılan duadır. Benim ve benden önceki peygamberlerin söylediği en faziletli söz de: Lailahe illallah vahdehu la şerike lehu. (Allah birdir, ondan başka ilah yoktur, O’nun ortağı da yoktur) sözüdür.” (Muvatta, Hacc, 246)

Hazreti Aişe (ra) anlatıyor:

“Allah, hiçbir günde, arefe günündeki kadar bir kulu ateşten çok azat etmez. Allah mahlukata rahmetiyle yaklaşır ve onlarla meleklere karşı iftihar eder ve: ‘Bunlar ne istiyorlar?’ der.” (Müslim, Hacc, 436)

Resulullah (asm):

“Arefe gününe hürmet edin! Arefe, Allah’ın kıymet verdiği bir gündür.” demiştir.

Hazreti Ömer’in halifeliği zamanında Yahudilerden birisi:

“Ey Ömer, siz bir âyet okuyorsunuz ki, o âyet bize inseydi o günü bayram olarak kutlardık.” dedi. O âyet, Maide sûresinin üçüncü âyetiydi.

Cenab-ı Hak şöyle buyurmuştu:

“Bugün, sizin dininizi kemale erdirdim ve size nimetimi tamamladım.”

Bu âyet, hicri onuncu yılda, Veda Haccı’nda, arefe günü olan cuma günü ikindiden sonra, Peygamber Efendimiz (asm) Arafat’ta “Adba” adındaki devesinin üzerinde vakfede iken nazil olmuştu. Deve vahyin ağırlığına dayanamayarak yere çökmüştü.

Hz. Ömer (ra)’e Yahudi’den hangi âyet olduğunu öğrenince şöyle dedi:

“Biz o günü ve o gün bu âyetin Hz. Peygambere (asm) nazil olduğu yeri biliriz. Cuma günü arefede bulunuyordu.” demiş ve o günün bayramımız olduğuna işaret ederek arefe gününün önemini belirtmiştir.

Peygamber Efendimiz (asm) şöyle, buyurmuştur:

“Tevriye günü oruç tutan ve günah söz söylemeyen Müslüman cennete girer.”

Resulullah (asm) şöyle buyurmuştur:

  • “Arefe günü oruç tutana, Âdem aleyhisselâmdan, Sûr’a üfürülünceye kadar yaşamış bütün insanların sayısının iki katı kadar sevap yazılır.”
  • “Arefe günü tutulan oruç, bin günlük nafile oruca bedeldir.”
  • “Aşure günü orucu bir yıllık, arefe günü orucu da, iki yıllık nafile oruca bedeldir.
  • Arefede tutulan oruç, iki bin köle azat etmeye, iki bin deve kurban kesmeye ve Allah yolunda cihâd için verilen iki bin ata bedeldir.”
  • “Arefe günü tutulan oruç, biri geçmiş, biri de gelecek yılın günahlarına kefaret olur.”
  • Arefe günü özellikle bin adet İhlas okumak büyük zatlar tarafından tavsiye edilmiştir.
  • “Arefe günü Besmele ile bin İhlas okuyanın günahları affedilir ve duası kabul olur.”
  • “Peygamber (asm) arefe akşamı ümmetinin affedilmesi için dua etti. Duasına, ‘Muhakkak ki ben zalimden başkasını mağfiret ettim.’ diye cevap verildi. ‘Zalimden ise mazlumun hakkını alırım.’ buyruldu.

Resul-i Ekrem:”‘Ey Rabbim, dilersen mazluma cennette mükafatını verir zalime de mağfiret edersin.’ diye dua etti ise de Arafat’ta bu duasına Allah Teâlâ’dan kabul gelmedi. Sabah vakti Müzdelife’de aynı duayı tekrarladı. Bu defa duası kabul edildi. Resulullah memnuniyetinden ve sevincini belli ederek güldü.

Bunun üzerine Ebu Bekir ve Ömer (ra) ‘Anam babam size feda olsun, bu saatte siz gülmezdiniz, sizi güldüren nedir?’ diye sordu.

Resulullah (asm): ‘Allah’ın düşmanı İblîs, Allah Teâlâ’nın duamı kabul ederek ümmetimi affettiğini anlayınca, toprağı alıp başına çalmaya ve “vay sana helak oldun” diye feryada başladı. İşte Şeytan’ın görmüş olduğum bu feryadı beni güldürdü’, buyurdu.”

Resulullah (asm) şöyle buyurmuştur:

  • “Duanın faziletlisi, arefe günü yapılanıdır.” (Beyheki)
  • “Allah Teâlâ, arefe günü kullarına nazar eder. Zerre kadar imanı olanı affeder.”
  • “Arefe günü Resulullahın (asm) yanında bulunan bir genç, kadınları düşünüyor ve onlara bakıyordu. Resulullah (asm) eliyle birkaç defa gencin yüzünü kadınlardan çevirdi. Genç yine onları düşünmeye başladı.

Resulullah (asm): ‘Kardeşimin oğlu, bugün öyle bir gündür ki, bugünde herkesin kulağına, gözüne ve diline sahip olursa günahları bağışlanır.’ buyurdu.” (Müsned)

Zil-hicce’nin birinden onuna kadar “leyâlii aşere” yani on mübârek gecedir.

Hacca gidemeyen mü’minlerin Kurban bayramından evvel 9 gün oruç tutmalı 10’uncu günü kurban kesilinceye kadar da birşey yemeyip oruçlu bulunmalı ve orucunu kurban eti ile açmalıdır.

Kurban bayramı arefe günü sabah namazından bayramın 4’üncü günü ikindi namazına kadar bütün farzların arkasından tekbir almak kadın-erkek her mükellefe vâciptir.

Hacca gidemeyen müslümanlar Arefe günü günü öğle ile ikindi arası kendini Arafat’ta kabul ederek Allah rızası için 2 rek’at namaz kılar.

Her rek’atte 1 Fâtiha-i şerîfe 3 “Kul yâ eyyühel-kâfirun…” 10 İhlâs-ı şerîf okur.

Namaza şu niyetle başlanır: “Yâ Rabbî bugün şu saatlerde Arafat’ta binlerce müslümanın “Lebbeyk” diye ilticâ ettiği zamanda âciz kulun orada bulunamadı. Bu kulunun rûhunu onlarla beraber kılıp benim ilticâmı da onların ilticâsına ilhak buyur. Orada afv-ı umûmîye mazhar kıldığın kullarına beni de ilhak eyle Allâhü Ekber.”

Namazda sonra:

70 İstiğfâr-ı şerîf

11 veya 70 tevhid:

لاَ اِلهَ اِلاَّ اللهُ وَحْدَهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ، لَهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَمْدُ يُحْيِى وَيُمِيتُ وَهُوَ حَىٌّ لاَ يَمُوتُ بِيَدِهِ الْخَيْرُ وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَىْءٍ قَدِيرٌ

“Lâ ilâhe illallâhü vahdehû lâ şerîke leh. Lehül-mülkü ve lehül-hamdü yuhyî ve yümît. Ve hüve hayyün lâ yemûtü biyedihil-hayr. Ve hüve alâ külli şey’in kadîr”

3 veya 11 veya 70 tekbir:

اَللهُ اَكْبَرُ اَللهُ اَكْبَرُ لاَ اِلهَ اِلاَّ اللهُ واللهُ اَكْبَرُ اَللهُ اَكْبَرُ وَِللهِ الْحَمْدُ

“Allâhü ekber. Allâhü ekber. Lâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber. Allâhü ekber. Ve lillâhil-hamd”

100 defa:

سُبْحَانَ الَّذِى فِى السَّمَاءِ عَرْشُهُ سُبْحَانَ الَّذِى فِى اْلاَرْضِ سُلْطَانُهُ سُبْحَانَ الَّذِى فِى اْلاَرْضِ حُكْمُهُ سُبْحَانَ الَّذِى فِى الْجَنَّةِ رَحْمَتُهُ سُبْحَانَ الَّذِى فِى الْقَبْرِ قَضَائُهُ سُبْحَانَ الَّذِى فِى الْقِيَامَةِ عَدْلُهُ سُبْحَانَ الَّذِى فِى الْبَحْرِ سَبِيلُهُ سُبْحَانَ الَّذِى رَفَعَ السَّمَاءَ سُبْحَانَ الَّذِى بَسَطَ اْلاَرْضَ سُبْحَانَ الَّذِى لاَ مَلْجَأَ وَلاَ مَنْجَأَ مِنْهُ اِلاَّ اِلَيْهِ

“Sübhânellezî fis-semâi arşuhû
Sübhânellezî fil-ardı sultânühû
Sübhânellezî fil-ardı hukmühû
Sübhânellezî fil-cenneti rahmetühû
Sübhânellezî fil-kabri kazâühû
Sübhânellezî fil-kıyâmeti adlühû
Sübhânellezî fil-bahri sebîlühû
Sübhanellezî rafeas-semâe
Sübhânellezî besetal-arda
Sübhânellezî lâ melcee ve lâ mencee minhü illâ ileyh”

Arefe günü öğleden sonra Hızır (a.s.) ile İlyas (a.s.)’ın buluştuklarında okudukları şu duâyı da mümkünse 100 defa okumalıdır:

بِسْمِ اللهِ مَا شَاءَ اللهُ لاَ يَصْرِفُ الصُّوءَ اِلاَّ اللهُ بِسْمِ اللهِ مَا شَاءَ اللهُ لاَ يَسُوقُ الحَيْرَ اِلاَّ اللهُ بِسْمِ اللهِ مَا شَاءَ اللهُ لاَ حَوْلَ وَلاَ قُوَّةَ اِلاَّ بِاللهِ الْعَلِىِّ الْعَظِيمِ

“Bismillâhi mâşâallâhü lâ yasrifüs-sûe illallâh. Bismillâhi mâşâallâhü lâ yesûkul-hayra illallâh. Bismillâhi mâşâallâhü lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil-aliyyil-azıym”

Bundan sonra duâ yapılır.

Arefe ve bayram geceleri mümkünse Hatm-i Enbiyâ Hatm-i İstiğfâr yapmalı ve tesbih namazı kılmalıdır. (Hatm-i istiğfâr 1001 defa)

اَسْتَغْفِرُ اللهَ الْعَظِيمَ وَاَتُوبُ اِلَيْكَ

“Estağfirullâhel-azıym. Ve etûbü ileyk” şeklinde istiğfâr okumakla yapılır.

Surelerin Fazilet ve Sırlarını okumak için tıklayınız

Kanyak:Kamuajans.com

Bu içerikleri de okumak isteyebilirsiniz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu